Teknocik

  1. Anasayfa
  2. »
  3. Çevre
  4. »
  5. Kuşadası Kıyılarında Tüyler Ürperten Manzara: Bir Haftada 3 Deniz Kaplumbağası Ölü Bulundu!

Kuşadası Kıyılarında Tüyler Ürperten Manzara: Bir Haftada 3 Deniz Kaplumbağası Ölü Bulundu!

Teknocik Teknocik -
17 0
deniz kaplumbağası ölümü - Kuşadası Kıyılarında Tüyler Ürperten Manzara: Bir Haftada 3 Deniz Kaplumbağası Ölü Bulundu!

Kuşadası Sahillerinde Endişe Veren Ölümler: Deniz Kaplumbağaları Tehlikede

Aydın’ın popüler turizm merkezi Kuşadası’nda son bir hafta içinde kıyıya vuran ve denizden çıkarılan deniz kaplumbağası ölümü sayısı yürekleri burktu. Ekosistemi Koruma ve Doğa Sevenler Derneği (EKODOSD) tarafından yapılan dikkat çekici açıklamaya göre, bölgede üç deniz kaplumbağası cansız halde bulundu. Bu durum, bölgedeki deniz ekosisteminin sağlığı ve deniz canlılarının korunması konusunda acil önlemler alınması gerektiğini bir kez daha gözler önüne serdi.

Ölümlerin Nedenleri ve İlk Bulgular

EKODOSD’nin bildirdiğine göre, ölü bulunan kaplumbağalardan ikisi kumsalda kendiliğinden kıyıya ulaşırken, bir diğeri ise Kuşadası Sahil Güvenlik Komutanlığı ekiplerince denizden çıkarıldı. Yapılan ilk incelemelerde, ölen canlılardan birinin Yeşil Deniz Kaplumbağası (Chelonia mydas), diğer ikisinin ise nesli tehlike altındaki Caretta Caretta (İribaşlı Deniz Kaplumbağası) türü olduğu tespit edildi. Kaplumbağalar üzerinde yapılan detaylı incelemelerde herhangi bir darp izi veya harici yaralanmaya rastlanmaması, ölümlerin kaynağının farklı bir boyutta olduğunu düşündürüyor.

Deniz kaplumbağası ölümü vakalarında en sık karşılaşılan sebeplerden biri, büyük balıkçı teknelerinin kullandığı ağlara takılma olarak biliniyor. İlk bulgular, bu üç kaplumbağanın da büyük balıkçı teknelerinin hedef dışı avı olarak ağlara yakalandığını ve nefes almak için su yüzeyine çıkamamaları sonucu boğularak hayatlarını kaybetmiş olabileceklerini işaret ediyor. Bu durum, balıkçılık faaliyetlerinin deniz kaplumbağaları üzerindeki olumsuz etkilerini ve acil tedbir gerekliliğini vurguluyor.

Deniz Kaplumbağalarının Karşılaştığı Tehditler ve EKODOSD’nin Uyarıları

EKODOSD Başkanı Bahattin Sürücü, Kuşadası’nda yaşanan bu trajedinin münferit olmadığını ve bölgedeki deniz kaplumbağalarının karşı karşıya kaldığı genel tehditlere dikkat çekti. Sürücü, türlerin yaşamını yitirmesindeki ana nedenlerin başında trol ve gırgır gibi büyük av araçlarının ağları geldiğini belirtti. Bu ağlara takılan kaplumbağalar, su yüzeyine çıkıp nefes alamadıkları için boğuluyor. Bunun yanı sıra, denize atılan plastik ve naylon atıkların yutulması, denizanası sanılarak tüketilen plastiklerin sindirim sistemlerini tıkaması ve süratli teknelerin çarpması da önemli ölüm sebepleri arasında yer alıyor.

Bahattin Sürücü, denizlerin bu nadir canlıların yaşam alanı olduğunu hatırlatarak, özellikle denizciler ve kıyı bölgelerinde yaşayanların daha duyarlı olmaları çağrısında bulundu. Koylarda ve denizlerde plastik ve naylon gibi atıkların bırakılmaması, aynı şekilde süratli tekne kullanımının kontrol altına alınarak kaplumbağaların çarpılma riskinin azaltılması büyük önem taşıyor. Bu tür önlemlerin, nesli tükenme tehlikesiyle karşı karşıya olan deniz kaplumbağalarının korunması için hayati bir rol oynayacağı vurgulandı.

Bilimsel Çalışmalar ve Popülasyon Üzerindeki Etkiler

Yaşamını yitiren kaplumbağalardan alınan ölçü, doku ve keratin örnekleri, DNA analizi yapılmak üzere Adnan Menderes Üniversitesi (ADÜ) Fen Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Oğuz Türkozan’a gönderildi. Bu tür bilimsel çalışmalar, ölümlerin nedenlerini daha net anlamak ve popülasyonun genetik yapısını analiz etmek açısından kritik öneme sahip.

Prof. Dr. Oğuz Türkozan, özellikle nadir görülen erkek bir Caretta Caretta’nın ölmesinin popülasyonun geleceği açısından üzücü olduğunu belirtti. Türkozan, erkek bireylerin çiftleşme dönemlerinde genetik çeşitliliğe katkı sağladığını ve eşeysel olgunluğa ulaşmalarının 25-30 yıl sürdüğünü hatırlattı. Günümüzde iklim değişikliği gibi faktörler nedeniyle dişi ağırlıklı popülasyonların beklendiği bir dönemde, Kuşadası’nda ölen bu erkek bireyin kaybının, türün devamlılığı açısından ciddi bir endişe kaynağı olduğunu sözlerine ekledi. Bu kayıpların önlenmesi için hem bireysel hem de kurumsal düzeyde daha fazla çaba gösterilmesi gerektiği bir kez daha ortaya kondu.

İlgili Yazılar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir