Türkiye’de her yıl on binlerce insanın hayatını etkileyen iş kazaları, ciddi ekonomik kayıplara yol açmaya devam ediyor. Son veriler, bu kazaların yüzde 90’ının basit tedbirlerin alınmaması veya gereksiz görülmesinden kaynaklandığını ortaya koyuyor. Aydın’da iş sağlığı ve güvenliği alanında öncü firmalardan Polat OSGB’nin Sorumlu Müdürü ve İş Güvenliği Uzmanı Emin Tükel, iş kazalarının önlenebilir olduğuna dikkat çekerek, alınan önlemlerin bir maliyet değil, hayati bir yatırım olduğunu vurguladı. Tükel, 6331 Sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu’na uyulmasının önemini bir kez daha hatırlattı.
İş Kazalarının Ekonomiye Zararı ve Tedbirlerin Önemi
Türkiye’de trafik kazalarının ardından en büyük can ve mal kaybına neden olan iş kazaları, ülke ekonomisi için de büyük bir yük oluşturuyor. Yıllık maliyetinin 10 milyar doları aştığı belirtilen bu kazaların büyük çoğunluğunun, aslında alınması gereken basit önlemlerin göz ardı edilmesinden kaynaklandığına dikkat çekildi. İş Güvenliği Uzmanı Emin Tükel, “İş sağlığı ve güvenliği tedbirleri bir maliyet kalemi değil, geleceğe yapılan en önemli yatırımdır. Alınmayan her bir önlem, ileride telafisi mümkün olmayan sonuçlara ve çok daha büyük maliyetlere yol açmaktadır.” ifadelerini kullandı.
2013 yılından bu yana yürürlükte olan 6331 Sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu’nun, 2025 itibarıyla tehlike sınıfı ayrımı olmaksızın tüm iş yerlerinde tam olarak uygulanmaya başlandığını hatırlatan Tükel, geçen 13 yıllık süreçte konunun ne kadar kritik olduğunun anlaşıldığını belirtti. Tükel, “İstatistikler, iş kazalarımızın neredeyse tamamının insan kaynaklı ihmal ve tedbirsizlikten kaynaklandığını gösteriyor. Bu durum, ülkemizin Avrupa’daki iş kazaları sıralamasında üst sıralarda yer almasına neden oluyor.” dedi.
Farkındalık Eksikliği ve Basit Önlemlerin Göz Ardı Edilmesi
Polat OSGB Sorumlu Müdürü Emin Tükel, iş sağlığı ve güvenliği alanındaki en büyük sorunun ‘farkındalık eksikliği’ olduğunu vurguladı. İşverenlerin İSG hizmetlerini bir maliyet unsuru olarak görme eğiliminde olduğunu belirten Tükel, bu durumun yanlışlığını şu sözlerle dile getirdi: “Oysa alınmayan her basit önlem, ileride daha büyük facialara ve maliyetlere davetiye çıkarır. Elektrik panolarının düzenli kontrolü, makine koruyucularının yerinde olması, yüksekte çalışma ekipmanlarının standartlara uygunluğu, kimyasal etiketlerinin güncelliği ve çalışanlara verilen eğitimler gibi temel adımlar, birçok ağır yaralanma ve ölüm vakasını engelleyebilir.”
Tükel, ‘Bana bir şey olmaz’ anlayışının Türkiye’deki iş kazalarının ana nedenlerinden biri olduğunu söyledi. Çalışanların alışkanlık haline gelen risk alma davranışlarının ve kişisel koruyucu donanımları (KKD) kullanmamasının büyük tehlike arz ettiğini belirten Tükel, şunları ekledi: “KKD takmamak bir cesaret göstergesi değil, istatistiklere göre bir kumardır. Bu kumarın kaybedeni ise genellikle çalışanların kendisi oluyor. Oysa bu kazaların yaklaşık yüzde 25’i oranında bir harcama ile önlenebilir. Bu da hem can kayıplarını azaltır hem de ülke ekonomisine ciddi katkı sağlar.”
